MENU

Fun & Interesting

NESRİN SİPAHİ: Zeki Müren'in En Çok Korktuğu, Şarkılarıyla Sahneleri İnleten Yaşayan Efsane Kimdir?

MegaSinn 12,389 1 week ago
Video Not Working? Fix It Now

#müzik #nostalji #tsm #eskiler #film #magazin #magazinhaberleri #haber #gündem #sondakika #analiz #model “Ankara Rüzgârı”ndan “Veda”ya, “Kalbe Dolan O İlk Bakış”tan “İzmirlim”e pek çok şarkıyı ilk kez plağa okuyan, meşhur eden, Nesrin Sipahi. Enteresan hikâyeleri de var… Yusuf Nalkesen kendi bestesi olan “Veda”yı başta sevmemiş, istememiş. plak yapmak istememiş ta ki nesrin sipahi onu okuyuncaya kadar. Hatırlayalım: “Hani o bırakıp giderken seni / Bu öksüz tavrını takmayacaktın / Alnına koyarken veda busemi / Yüzüme bu türlü bakmayacaktın…” Şarkıyla buluşması, “Veda Busesi” adlı Ülkü Erakalın filmi sayesinde. Türkan Şoray’ın Tunç Okan’la başrolü paylaştığı 1965 tarihli bu filmin şarkılarını Nesrin Sipahi söylemiş. Aralarında “Veda” da var. Şarkı filmde patlamış, plağa kaydedilince satış rekorları kırmış. Nesrin Sipahi, bu ilgi üzerine altın plak almaya hak kazanmış. Plak şirketi, bu “ödül”ü, beyaz eşya olarak ödemiş ona! Pathe döneminde yaptığı plaklardan televizyon, Odeon döneminde yaptıklarından piyano “kazanmışlığı” da var. “Veda”, bugün, Nesrin Sipahi denince akla gelen ilk şarkılardan… Çıkardığı albümlerin ve plakların başarı üstüne başarı kazanması onu sahnelerin 1 numaralı yıldızlarından biri yapar. Gazinoları konser alanlarını tıklım tıklım doldurur. Aldığı ödüller altın plaklar hediyeler ilk sayda çıkan haberler derken Nesrin Sİpahi zeki müren in bile önüne geceçecek seviyeye gelir. Onun o içten, tertemiz sesisini duyanlar onu izlemek ve dinlemek için kilometrelerce yol teperler. Dünyanın her yerinden hayranları akın eder. Çok yoğun bir tempoyla çalışır. Oğlu yunus emre ses dergisinin 1971 tarihli 13 sayısına annesiyle ilgili şunları anlatır: Okula başlamadan önce annemi daha çok görürdüm. Hangi şehirde çalışırsa çalışsın, beni de beraberinde götürürdü. Bir keresinde annemle büyük bir Anadolu turnesine çıkmıştık. Tabii her zaman olduğu gibi babam da yanımızdaydı. İzmir tarafında, şimdi adını hatırlıyamadığım bir şehirde, beni apandisit krizi tuttu. Annem ve babam hemen konserlerini iptal edip, beni Adana'ya götürdüler. Ben hastanede yatarken annem de devamlı olarak civar şehirlerdeki konserlere gidiyor, konserlerden arta kalen bütün zamanını benim yanımda geçiriyordu. Turne sonunda annem tam 10 kilo vermişti. Tabii benim yüzümden... «Annem evde beni 'Emoş', kardeşim Candemir'i 'Canoş' diye çağırır. Değil dövmek, bizimle sesini yükselterek bile konuşmaz. Doğrusu çok sabırlı kadındır. Bizim ona yaptığımızı başkası bize yapsa kıyametleri kopanınız. Bu yıl yedinci sınıfa gidiyorum. Okulda yatılıyım. Ama annem İstanbul'da olduğu zamanlar her gün öğleden sonraları eve gelir, annemi görür, akşama okulun yolunu tutarım. Annem evde en geç uyuyan kimsedir. Geceleri üçten aşağı uyuyamaz. O da uyku ilaçları yutarak, saatlerce kitap okuyarak. İyi ve kötü birçok anı biriktirir nesrin sipahi. Gazinolarda istemeye istemeye çalışır ve o günler şöyle anlatır: Şartlar zorlu, hele bir kadın için daha da zorlu. "Ailemi her zaman sanatımın önüne koydum. Sanatımı, en iyi sazcılarla, en iyi şekilde icra etmeye çalıştım. Kıyafetlerime de elbette özen gösterirdim. #film #müzik #türkiye

Comment