#Avangart #Dersflix #işbirliği #özelders www.dersflix.com
#dersflix #instagram https://instagram.com/dersflix.egitim?utm_source=qr
Dersflix'e ücretsiz özel ders başvurusu için: https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSfEShkjr60Sn00bRC4aA3tvp2ZUPRzAa4JAvZssfzaca19akQ/viewform
Yalın Alpay bu bölümde Nietzsche'nin, Batı felsefesinin Sokrates ve sonrasındaki 2500 yıllık "hakikat" anlayışına hangi gerekçelerle karşı çıktığını ele alıyor. Nietzsche'deki "güçlü" ve "sürü" insanı farklılıklarına değiniyor.
Ardından sürünün, güçlüler karşısında hayatta kalabilmek için "sürü ahlakına" sığındığını ve ardından bu "sürü ahlakını" güçlüleri bastırmak için kullanıma soktuğunu ileri sürüyor.
Yalın Alpay, Nietzsche'nin "hakikati"; kişisel perspektife dayalı ve ihtiyacı ön planda tutan yorumlar manzumesi olarak düşündüğünü söylüyor. 2500 yıllık felsefe geleneğinin ise tek bir yorumda direttiğinin altını çiziyor: "hayatın olumsuzlanması". Buradan Nietzsche'nin "görünür dünya", "gerçek dünya" ayrımına geçen Alpay, bu ifadelerin Nietzsche terminolojisindeki yerlerini saptıyor.
Alpay, Nietzsche'ci anlamda "bilinç"in "sürü"nün kendi içerisinde homojenize olmak için kullanıldığını, bu yüzden dil'in ve dil'de "literal" anlamın bu şekilde dolaşıma girdiğini dile getiriyor. Böylece sonsuz şekilde yorumlanabilecek her şeyin, "metaforik" aralığını yitirerek, "literal" sabitliğe saplandığını ve sürekli hareket halinde olan dünyanın, dilde bir simülasyon olarak sabitlendiğini/durdurulduğunu savlıyor.
Böylece hakikat olmayan anlamında kullanılan "yalan"ın, 2500 yıllık Batı felsefesi ile Nietzsche'de ne kadar farklı anlamlara geldiği meselesiyle konuşma sonlanıyor.
Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın:
https://www.youtube.com/channel/UCpeCWR0oYBk0jT8H6alZZJg/join