Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın:
https://www.youtube.com/channel/UCQL8-RHiRuzd3_bZbI7mVfw/join
#ferditayfur #tuğçetayfur #neclanazır #ferditayfurhaberleri #ferditayfurmiras #ferditayfurfilmleri #ferdihaberleri #neclanazırfilmleri #haber #gündem #sondakika #avukat #magazin #magazinhaberleri
Senin en güzel yerin kahverengi gözlerin diyerek zirve yapmış adamdı. Hayatındaki acıları bilmeden söylediği şarkılarla bizi eğlendiren ozandı. Aşk yüzünden amansız hastalığa yakalanan, sevdasından bir alkoliğe dönüşen ama gerçek aşkı bulunca hayatını yeniden yoluna koyan güzel insandı... Bembeyaz saçları, saçlarının aksine simsiyah kaşlarıyla ingilizce şarkılar bile söyledi. Ne yeşilçam ı sevdi ne de paparazzileri o en çok halk müziğini sevdi. İşte bu hikaye hiç bilinmeyen yönleri ve geçmişinde saklı kalmış yaşanmışlıklarıyla bir urfalı nın hikayesi... Nuri Kaçtaş ya da milyonların tanıdığı adıyla nuri sesigüzel kimi kaynaklara göre 1937 de kimi kaynaklara göreyse 1943 yılında şanlıurfa birecik ilçesinde doğdu. Doğumuyla ilgili kendisinin de net bilgileri yoktu ve yıllar sonra şöyle diyecekti. Nüfus kağıdımı aldığım zaman 9 ya da 10 yaşındaydım. Ortaokula gitme vaktim geldiğinde, “Nüfus kağıdı lazım” dediler..."Söylediğine göre annesi de doğum tarihini bilmiyordu. Sorulduğu zaman da "Kara üzüme nişan düştüğü zaman doğum yaptım' diyordu. Onun okula gittiği yıllarda birecik de henüz lise yoktu. Bu yüzden ortaokuldan sonra okulu yarım bıraktı. Bu içine öyle dert olmuştu ki yıllar sonra dostlarıyla birlikte köyüne birecik lisesini yaptırdı. Yedi yaşına geldiğinde tahtanın üzerine tel çekip ilk bağlamasını yaptı. 9 yaşında okuduğu türkülerse birecik ve civarında dilden dile dolaşıyordu. Halk ona lakap bile takmışıt. Aşık nuro diyorlardı ona.Babası çiftçiydi nuri sesigüzel in. üzüm ve antep fıstığı bahçeleri vardı. Nuri sesigüzel ilk şarkılarını şehre eşekle üzüm ve dıstık çekerken söylemeye başladı. Amacı gönlünü hoş tutmaktı yoksa o kadar yol çekilmezdi. 13 yaşına geldiğinde halk müziğine gönül verdi. Öylesine tutkuyla bağlıydı ki bu müziğe 14 yaşında profesyonel olarak saz çalmaya başladı. İşte tam bu yıllarda gönlü aşkla yandı usta ismin. Kızı öylesine çok sevmişti aşkı uğruna hasta dahi olmuştu. Hürriyet e şöyle anlatmıştı ilk aşkının büyüklüğünü: " 17-18 yaşlarındaydım, kız benden 6 yaş büyük... Kızın elini bile tutmuşluğum yoktur... Öyle flört etmek, sinemaya gitmek desen zaten hayal; öldürürlerdi bizi. Pencerenin altından geçerken uzaktan bakışırdık, bazen de çeşme başında bir-iki laf ederdik, o kadar... Kara sevdaya tutulmuştum düpedüz. Betonların üzerinde yattım ölmek için..." Hatta bunun sonucunda vereme yakalandığını bile söyledi Sesigüzel. Yıllar yılları kovalarken askerlik vakti gelmişti bu genç yeteneğin. Gönlünde aşkı, cebinde sülüsü denizliye doğru yola çıkmıştı. Buradaki 4 aylık eğitimin ardından gaziantep e 47. piyade alayına takım çavuşu olmuştı. Çok başarılıydı askerde ancak tek düşündüğü şey memlekete dönüp sevdiği kadınla evlenmekti. İlk büyük hayal kırıklığını bu yıllarda yaşadı nuri sesgüzel. Terhis olup memlekete döndüğünde sevdiği kızı başka bir adamla evlendirmişlerdi. Artık duramazdı memlektinde. Sevdiği başka ellerdeyken onun nefes aldığı topraklarda durmak darlardı, boğardı onu. İçindeki aşk yangınıyla ansızın karar verdi birgün. İki satır birşeyler karalayıp vurdu kendini yollara. Ses dergisinin 1968 tarihli 16. sayısında istanbul a ilk geldiği günleri şöyle anlatmıştı: Sevdiği kızı analığı kardeşinin oğluna vermişti. Hırsımdan istanbul a kaçtım. yapayalnız ve parasızdım. Sırtımda yamalı bir elbise, ayaklarımda yırtık ayakkabılar vardı. Ama içimdeki aşk ateşi nedense sönmek bilmiyor alevlendikçe alevleniyordu. Sonradan altın plak kazandığım türküyü işte bu aşkın ilhamıyla yazdım.Öylesine aklı havadaydı ki kimliğini bile almamıştı yanına ve 4 sene boyunca kimliksiz dolaşmıştı istanbul sokaklarında. En yakın dostuysa alkol olmuştu bu aşık olduğu dönem ve 12 kasım 1965 tarihli birlik gazetesindeb hüseyin kırcıya verdiği röportajda bu alışkanlığını şöyle aktarmıştı: . Evet aşık olduğum günden 1959 yılına kadar hakikaten alkoliktim, isim yapmaya başladığımda rahmetli Şükrü Tunar, Ahmet Yamacı, İsmail ve Kadri Şençalar beni bu hastalıktan kurtardılar. Şimdi yalnız kanyak içerim, onu da ara sıra.(şarkı)İstanbul'a geldiğinde ablasının yanına yerleşti. 1961 yılında istanbul radyosunun açtığı sınavlara girdi. Sınavı kazanmasıyla birlikte hayaline biraz daha yaklaştı. Radyo sanatçısı olarak çalışmaya başladığı yıllarda plak doldurmak en büyük arzusuydu. 1975 yılında hey dergisine verdiği röportajda o zor yılları ve hayallerini şöyle anlattı: O zamanlar Sirkeci de Pathe firması vardı Oraya başvurdum Plak doldurmak istiyorum dedim yarın gel dediler. Gittim önce dinleyip sonra tamam dediler. O güne kadar türkülerimi ya kendi kendime ya da askerdeki arkadaşlarıma okumuştum. Sesim beğenilince stüdyona girip plağımı yaptm ancak ilk plağın sazları pek iyi değildi
#nurisesigüzel #arabesk #haber