MENU

Fun & Interesting

Sen kafir olmadıkça onlar senden razı olmayacak! / Kerem Önder

Kerem Önder 53,926 3 years ago
Video Not Working? Fix It Now

وَلَنْ تَرْضٰى عَنْكَ الْيَهُودُ وَلَا النَّصَارٰى حَتّٰى تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمْؕ قُلْ اِنَّ هُدَى اللّٰهِ هُوَ الْهُدٰىؕ وَلَئِنِ اتَّبَعْتَ اَهْوَٓاءَهُمْ بَعْدَ الَّذٖي جَٓاءَكَ مِنَ الْعِلْمِۙ مَا لَكَ مِنَ اللّٰهِ مِنْ وَلِيٍّ وَلَا نَصٖيرٍ ﴿١٢٠﴾٠ “Sen dinlerine uymadıkça ne Yahudiler ve ne de Hıristiyanlar asla senden razı olmazlar. De ki: “Allah’ın yolu asıl doğru yoldur.” Sana gelen ilimden sonra, eğer onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, bilmiş ol ki, Allah’tan sana ne bir dost ne bir yardımcı vardır.” (Bakara 120) "Millet" din demektir. Sonra Cenâb-ı Hak, Allah'ın hidayetinin kişileri İslama götüren gerçek buyurmuştur. "Hidayet" ismiyle adlandırılabilecek tek şey Allah'ın hidayetidir. Bu, hidayetin hepsidir. Onun dışında hidayet yoktur. Ehl-i Kitab'ın uymaya davet ettikleri şey hidayet olmayıp, aksine hevâ-yü hevestir. Sen, Allah'ın şu sözüne baksana: Katî delillerle doğruluğu bilinen dine dâir, "ilim sana geldikten sonra", onların "heva" ve bid'at olan görüşlerine uyarsan, seni koruyacak ve seni müdafaa edecek, "Allah'dan başka hiçbir dostun ve yardımcın olmaz." Aksine ona taate devam edip, O'nun ipine sımsıkı sarıldığın zaman insanlardan seni koruyacak olan Allah'dır. Alimler ayetin bazı şeylere delalet ettiğini söylemişlerdir. 1) Allah'ın bir kuluna, yapmayacağını bildiği bir iş hususunda, va'îdde bulunması caizdir. Çünkü ayetten alınan bazı şeylere delâlet ettiğini söylemişlerdir: misalde, Allah, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yahudî ve hristiyanların hevâ-vü heveslerine uymayacağını biliyordu. Bununla beraber, onu bundan dolayı tehdid etmiştir. Bunun bir benzeri de Allah'ın, "Eğer müşrik olursan amellerin boşa gider" (Zûmer, 65) ayetidir. Peygamberi bu fiilden menedenin veya meneden şeylerden birinin bu tehdit olması ihtimalinden dolayı, bu tehdidin yapılması yerinde olmuştur. 2) Allah'ın, "İlimden sana geldikten sonra.." ifâdesi, tehdidin ancak delil getirmeden sonra caiz olacağını gösterir. Bu doğru olunca, tehdidin ancak kudretten (güç yetirmeden) sonra olması daha uygundur. Bu sebeple, teklif-i mâla yutâkı (güç yetirilemeyen şeyle mükellef tutmak) caiz görenlerin iddiası geçersizdir. 3) Bu ayette, hevâ-ü hevese uymanın ancak bâtıl birşey olduğuna delil vardır. İşte bu yönden ayet, taklidin bâtıl olduğuna delâlet eder. 4) Ayette, azabı haketmiş kimselerin şefaatçisinin olmadığına delil vardır. Çünkü hevasına uyduğunda bir şefaatçi ve yardımcı bulabilecek olsaydı, Peygamber öncelikle bulurdu. Bu son görüş zayıftır. Çünkü Ehl-i Kitab'ın nevalarına uymak küfürdür. Bize göre ise, küfür için şefaat yoktur.” Razi, Tefsir Web / https://keremonder.com Facebook / http://www.facebook.com/kereminden Instagram / http://www.instagram.com/kerem_onder Instagram / http://www.instagram.com/ihramcizaderesmi Twitter / http://twitter.com/keremonder1 Podcast / https://anchor.fm/keremonder din,ilim,fıkıh,dini videolar,sohbet,sohbetler,dini sohbetler,kerem önder,kerem önder hoca,tefsir,Allah,ilim yayma,ihramcızade,ihramcızade ilim yayma,

Comment