Lise birinci sınıfta ailesini bir kazada kaybettikten sonra, küçük yaşlardan itibaren teknolojiye duyduğu merakı paylaşıyor. Köyde nadiren bulunan radyolar ilgisini çeker ve içlerinden gelen seslerin nasıl oluştuğunu anlamaya çalışır. Eski piller, anot bataryaları ve lambalı radyolar, keşfedilmesi gereken büyülü bir dünya haline gelir.
Bu merak zamanla derinleşerek hayata bağlayan bir uğraş haline dönüşür. Elektroniğin, insanın sıkıntılarını unutturan bir antidepresan olduğunu ifade ederek, bu tutkunun kendisine nasıl bir yön verdiğini anlatır. Yıllar içinde geliştirdiği bilgi birikimi ve yaptığı çalışmalar, dönemin önemli isimleriyle bir araya gelmesini sağlar. Türkiye’nin ekonomik ve teknolojik dönüşümünde kilit rol oynayan dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile çalışma fırsatı bulur ve bu süreçte edindiği deneyimler, kariyerinde önemli bir dönüm noktası haline gelir.
Karşınızda Harun Usta!...